![]() |
Batman-Hasankeyf |
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en önemli şehirlerinden biri
olan Batman, mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerdendir.
Batman’ın kendine özgü bir yapısı bulunmaktadır. Şehir
merkezinde geleneksel yapılar ile birlikte yeni yapıları da görebilirsiniz.
Batman’da özellikle yemekler gerçekten çok leziz. Batman’da
özellikle et ile yapılan yemekleri yemenizi tavsiye ediyorum. Batman,
Türkiye’de petrol çıkarılan nadir illerden birisi. Dilerseniz Batman’da Petrol
çıkartılan kuyuları da ziyaret edebilirsiniz.
Batman’da gezilecek yerleri, Kültür Bakanlığı’nın web
sitesinden sizin için derledik.
Batman’da gezilecek Yerler
Hasankeyf
Hallan Çemi Höyüğü
Seyyid Bilal Türbesi
İmam Abdullah Zaviyesi
Zeynel Bey Kümbeti
Hasankeyf’teki Yol Geçen Hanı
Hasankeyf Mağaraları
Hasankeyf Örenyeri
HASANKEYF
![]() |
Hasankeyf |
Diclenin
kıyısında, zamanında medreseler, rasathane, darüşşifa ve diğer eğitim
kurumlarıyla bölgenin ilim ve kültür merkezi olan Hasankeyf, ulaşım yolları ve
ticaret merkezlerinin yer değiştirmesiyle günümüzde önemini yitirmiştir.
İlçe,
sahip olduğu zengin tarihsel yapılar nedeniyle 1981 yılında bütünüyle sit alanı
ilan edilerek koruma altına alınmıştır. GAP projesi kapsamında bulunan Ilısu
Barajı nedeniyle bu tarihsel yapılar bütünüyle sular altında kalacaktır.Bu
konuda çalışmalar Kültür Bakanlığı ve DSİ Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülmektedir.
Tarihçe:Hasankeyf'in
ne zaman kurulduğu tam olarak bilinememektedir.Şehrin jeopolitik yapısı çok
eski bir yerleşim merkezi olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir.Bugün bile
zaman zaman bazıları mesken olarak kullanılan çok sayıdaki mağaralar,
insanların çok eski çağlarda burada yerleştiklerini göstermektedir.
Mevcut
bilgilere göre,Hasankeyf kalesinin kurulması,MS. 4'üncü yüzyıla
rastlamaktadır.Bu yüzyıl ortalarında, Diyarbakır çevresini ele geçiren Bizans
İmparatoru Konstantinos, bölgeyi korumak amacıyla iki sınır kalesi inşa
ettirmiştir.Bu iki kaleden birisi Hasankeyf Kalesidir.
Kale,Sasanilere
karşı siyasi bir önem kazanınca, daha sağlam bir şekilde yeniden tahkim
edilmiştir.Hasankeyf, MS. 639 yılında Emeviler tarafından fethedilmiştir.Bu
tarihten sonra;Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler ye
Osmanlılar hakimiyet kurmuşlardır.Hasankeyf en parlak dönemini Artuklular
döneminde yaşamıştır.Merkezde bu dönemden kalan pek çok tarihi eser mevcuttur.
Pertükân Kalesi
Beksi Kalesi
Kandil Kalesi
Rabat Kalesi
Bozikân Kalesi
Kozluk (Hezo) Kalesi
Hasankeyf Kalesi
Zeynel Bey Kümbeti
|
||
Akkoyunlu hükümdarı Uzun
Hasan’ın oğlu Zeynel Bey için yapılmış olup Akkoyunlu Beyliği devrinden
(1460-1487) kalma bir anıt mezardır. Anadolu’daki anıt mezar geleneğinin ilk
örneği olan Zeynel Bey Kümbetinin kuzey kapısı üzerindeki kitabede “11
Ağustos 1473 yılındaki Otlukbeli Savaşında şehit düşen Bahadır Han Hasan Bey
in oğlu Zeynel Bey için yapıldığı” anlatılır. Daire planlı mezar
odasının üzerinde, dıştan daire plan içten de sekizgen plan devam edilerek
esas gövde yapısı yükseltilmiştir. Tavanı kubbe şeklinde olup konik bir
külahla örtülüdür. Gövde kısmını dıştan çevreleyen alt alta 3 sıra halindeki
çinilerle yazılmış “ Allah-Muhammed-Ali” yazıları, kümbetin mimari yapısına
ayrı bir estetik vermiştir. Kendi türünün tek örneği olan bu silindirik yapı,
üzerindeki çini süsleme yazılar ve kitabesiyle dikkatleri üzerine
çekmektedir. Mimari Abdurrahman oğlu Pir Hasan isimli bir zattır.
|
||
Hasankeyf
Mağaraları
|
||
Tarihin karanlık
çağlarından beri veya insanlığın yerleşik hayata uyum sağladığı tarihten bu
yana bir barınma ve iskân yeri olarak kullanılan Hasankeyf’teki bu mağaralar,
yapılış biçimlerinden hiçbir şey kaybetmeden günümüze kadar gelmiş ve her
devirde bu çok fonksiyonlu özelliklerini korumuşlardır. Yaklaşık 4000 adet
civarında olan bu mağaralar, milattan yıllar önce Kuzey Mezopotamya da
hükümranlık sürdüren mağara devri sakinleri olan Sümerlere, Asurlulara ve
Babillilere barınma merkezi olmuşlardır.
Başlı başına bir yerleşim alanı ve tarihi süreç içinde birçok medeniyetlerin merkezi olan bu mağaralara, karşı kayalıklardan birleşik kaplar esasına dayalı sifon benzeri bir sistemle, düz alanlara döşenen künkler ve kayalıklara oyulan kanallardan sonra 200 metre derinliğindeki bir vadiden de geçirilerek temiz su ulaştırılmıştır. Fizik Kanunlarına ilham olmuş çok sayıdaki su sistemleri, Hasankeyf’teki su medeniyeti içinde görmek, her zaman mümkündür. |
||
Hasankeyf Örenyeri
|
||
Hasankeyf ören yerini
güney ve güneydoğudan çevreleyen kalkerli arazi yapısının verdiği imkânlarla,
sanki doğa ve insanın burada el ele vererek giriştikleri ortak bir çalışma
sonucu meydana getirdikleri mağara evler ile oluşturulan derin ve heybetli
kanyonlar, muhteşem bir yeryüzü şeklini meydana getirmiştir. Dört bini aşkın
mağaranın bulunduğu bu bölge, dünyada benzeri az bulunan bir doğa
harikasıdır. Dicle Nehrinin menderesler çizerek aktığı binlerce yıllık
süreçte oluşan dar vadiler ve sel sularının yamaçlardan akarak Dicle’ye
ulaştığı bölgelerde meydana gelen derin çukurlar ve buna bağlı olarak ortaya
çıkan engebeli yapının biçimlendirdiği yeryüzü şekillerinin
seyrine doyum olmuyor.
|
||
Hasankeyf’teki Yol Geçen
Hanı
|
||
Bilindiği üzere
kültürümüzde meşhur bir darbi mesel vardır, “ YOLGEÇEN HANI.” Yaşantımızın
birçok anında birbirimize karşı söylediğimiz bu nükteli deyim, aslında bir
gerçeği de ifade etmektedir. Çünkü gireni çıkanı, geleni gideni belli olmayan
mekanlar için kullanılan bu deyimin aslını teşkil eden “Burası Yol Geçen
Hanımı?” olayındaki han, Batman ilinin antik kenti Hasankeyf ilçesinde
bulunmaktadır. Yüzyıllardan beri halk arasında YOLGEÇEN HANI olarak bilinen
ve yaklaşık bin kişi kapasiteli olan bu doğal mağara, yekpare taştan yapılmış
Hasankeyf kalesinin altında bulunmakta olup ağzı Dicle Nehrine doğru
açılmaktadır. Bu doğal mağaranın içinde su stok etmek için bir mahzen ve
kaleye çıkmak için de bir gizli yol vardır.
Ulaşımın suyolları ile yapıldığı devirlerde, Dicle Nehrinin karşı sahiline gidip gelmek için ulaşım aracı olan Sal ve Keleklerin önünde sıralarını bekleyen insanların dinlendiği ve geceye kalanların da burada yatarak sabahladığı bu loş ve egzotik mekânın içindeki hava akımı, insanın bünyesine uygun bir özellik taşımaktadır. Yazın serin, kışın ılık olan mağaranın içindeki bu atmosfer, bugün de aynı özelliğini korumakta ve dinlenmek için insanları kendine çekmektedir. Bu nedenledir ki dini, dili, ırkı anlaşılmayan, geleni-gideni, gireni-çıkanı belli olmayan ancak her zaman yoğun bir insan trafiğine sahne olan bu mağaraya binlerce yıldan beri YOLGEÇEN HANI denilmiş ve Hasankeyf’teki yaşantının vazgeçilmez istisnai bir mekânı olmuştur. Her devirde han olarak bilinen ve insanların dinlenmesi için kullanılan bu doğal mağaraya YOLGEÇEN HANI ismini veren her kimse, sosyal ve kültürel yaşantımız içinde önemli bir yer tutan deyimler silsilesine unutulmaz bir halka eklemiştir. Nükteli ve ince bir mizah yüklü olan YOLGEÇEN HANI gerçeğinin eskiden beri Hasankeyf’te bulunması, nostaljiye özlem duyan ve geleceğe umutla bakan mütebessim ve güler yüzlü insanların uğrak yeridir. Günümüzde de bu özlemini gidermek için yurt içinden ve yurt dışından insanlar YOL GEÇEN HANINI görmek ve burada dinlenmek üzere Hasankeyf’e akın etmektedir. |
||
İmam Abdullah
Zaviyesi
|
||
Hasankeyf Köprüsüne
girişte soldaki tepe üzerinde bulunan İmam Abdullah Zaviyesi, Dicle Nehrine
Kuzeyden bakan bir mezarlık kümesinin ortasında yer almaktadır. İmam Abdullah
M.S. 638 yılında Hasankeyf Kalesini altı yüz yıllık Bizans hakimiyetinden
kurtarmak üzere düzenlenen son İslami akınlarda, Halid Bin Velid’in ünlü
komutanı İyaz Bin Ganem’in sağ kolu olarak görev yapmış ve bu tarihteki
Hasankeyf kuşatması sırasında şehit düşmüştür.
Hz. Muhammed’in amcasının oğlu olan Caferi Tayyarın oğlu İmam Abdullah, Peygamber neslinden gelen muhterem bir zat ve müstesna bir Veliyullahtır. Bu özelliğinden dolayı türbesi, bir zaviye olarak her devirde saygı görmüş ve Eyyübiler döneminden Osmanlıların son dönemine kadar birçok kez onarılarak günümüze kadar az bir tahribatla ulaşmıştır. Dikdörtgen bir avlunun içinde, kare planlı olarak inşa edilmiş olan İmam Abdullah türbesinin sağ köşesinde yine kare planlı olarak inşa edilmiş bir kule ve türbenin güneyinde uzun dik dörtgen şeklinde yapılmış bir mescit vardır. Türbe ile kule arasındaki beşik tonozlu girişin kapı kanatlarının ahşap oymacılığında ve türbenin kubbesinde bulunan alemdeki incelik, 14.yüzyıl sanat zevkinin özelliklerini taşımaktadır. Sanat değeri yüksek olan bu kapı, Diyarbakır Müzesinde koruma altındadır. Kültür Bakanlığınca tescilli olan İmam Abdullah Zaviyesi, Hasankeyf ve yöre köylüleri tarafından her yıl Haziran ayının ilk haftasında anılmakta ve hafta boyunca türbe çevresinde adaklar adanarak dilekler dilenmektedir. |
||
Seyyid Bilal
Türbesi
|
||
İlimiz Gercüş ilçesine
bağlı Vergili (Becirman) köyünde bulanan Seyyid Bilal Türbesi, inanç turizmi
açısından Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en hareketli merkezidir. Türkiye
genelinde özellikle seyyidler köyü olarak bilinen Vergili (Becirman) köyünün
Seyyid Bilal ismiyle ünlenmesinin haklı bir gerekçesi vardır. Çünkü Hz.
Muhammed’in torunu ve Hz. Hüseyin’in soyundan geldiği bilinen Seyyid Bilal
gibi ehli beyt silsilesine mensup müstesna bir şahsiyete ev sahipliği
yapmaktadır.
|
Kaynak: Turizm
Bakanlığı- Blog Yazarı: Ekrem ÇELİKİZ
Labels: Batman uçak
bileti, batman gezilecek yerler, Hasankeyf nerede, hasankeyf gezilecek yerler,
batman otel
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme